10 Haziran 2008 Salı

ADA TURUMUZ VE BENİM YALOVA GÜNDELİKÇİLİĞİM:)

Gündelikçi geldiiii hanımmmm, mis gibin temüzlüh yaparun, ütü neyün yaparun, bulaşuh yıharunn run run da runnnn. (ada macerasından sonra yazılacak olan hafta sonunda yapılan aktiviteler)

Geç olsun güç olmasın deyip başlıyım hele, şimdiii bir evvelki pazar kıslar bana kavaltıya geldiler, onlara misss gibi mamalar hazırladım, karınlarını doyurdum, soracıma şekerim düştük yollara bindik bostancıdan vapura, ben diyim gülme krizleri siz diyin "azmış bu deliler" öyle gülmeli eğlenmeli başkalarını rahatsız etmeli bi şekilde yolculuğumuzu birileri bizi vapurdan atmadan bitirdik şükür.

Oooo bi kalaba bi kalaba sormayın gitsin fayton kuyruğu vardı böle uzunmu uzun, sıra bize gelince atladık faytonumuza nal sesi ve o muhteşem at kokusu eşliğinde gideceğimiz yere vardıkk,

Hamaklar kurulmuş, süper bi manzara, sessizlik desen o biçim yaniii harikaydı anlayacağınız, ağaçlar altında oturmama rağmen yüzüm kızarmıştı yine, güzel fotolar çektik lakin kıssların makinede kaldılar en kısa zamanda yayınlamaya çalışcam, heee kene mene de yapışmadı üstümüze yaniii belirtiim,

Çok güzel evler var ya insan hangisine bakacağını şaşırıyor valla, her gidişimizde "muhakkak burda oturmalıyız" diye kendimizi kandırmadan da yapamıyoruz napalım züğürdün çenesi misali he he.

Dönüşte meydanda vakit geçirdik biraz, ilk defa vafıl yedim, sıcak bişimiş öğrendim, çukulata sosla ağır oluyor bilginiz olsun tabi ben bildiğimden bana ağır geleceğini meyveli sipariş verdim ama diğerleri yarıda bırakmak zorunda kaldılar, bi daaa da yemiceklermiş haspamlar, sen yemeyi bilme garsona bırak seçimi öle ağır gelir tabiiii çatlaklar nolcak.

Dönüşte kıslaar hadi sana gidelim bi çay demle dediler o yorgunluğun üstüne, dedim ne kadar yüzsüzsünüz be hiç anlayış yok gidin evinizde için kardeşiiim çayınızı, zati 1 gün önce cam silmişim, ertesi gün için sabaaan korunde kalkmış mükellef bi kavaltı hazırlamışım bide utanmadan kavaltıya geç gelmişsiniz hala çay istiyo hergeleler, neyse dedim ya yüzsüz bunlar illede içecez çay dediler, içtiler tabi soracımaaaa tam arkidişleri yolculadım tilifonum çaldıııı anaaaaaaa bi baktımkiiii datlım gıymatlım İNCEM arıyooo, aman efenim bu ne şeref bu ne mutluluk, böleeee bi anda bütün o yorgunluğum gitti valla ne yalan diyim, keyfim bin kat daha arttı, İnce hayatta unutmam ben bunu he bilesin, ne güzel sesin var senin öle, en kısa zamanda canlı yayında görüşmek isterim bilgine sunula, öperim tabi bide.

Bu hafta sonuda annemlerin yanına gittim yardıma, ben evlenirken evi bana bırakıp gittiklerinden ötürü annemin yalovadaki evinde oturuyorlar ve bu evin bayağı bir tadilata ihtiyacı vardı, başladılar yavaş yavaş yapmaya işte, mini minnacık bir hela ve minicikkkkk bi mutfak vardı, bu iki minnacığı yıkıp maksi bi banyo yaptılar, kapı girişide büyük olduğundan mutfağıda oraya taşıdılar orasıda epey bi maksi oldu annemin bütün mutfak ve misafir tabağı çanağı çömleği tencereyi tavayı alacak kapasitede amerigan bi mutfak oldu valla güzel de oldu be, yenilenme sırası artık annemlerdeydi zaten iyi geldi bünyelerine bu yenilik o garip yer sonunda bi eve benzedi ne yalan diyim. Lakin ben vakit bulupta bi termal gezisi yapamadım, hiç boş durmadan çalıştım çalıştım çalıştım (hayırlı evlat işte naparsınnn), rabbim gönüllerine göre verdi şükür, yeterki sağlıklarıda yerinde olsun gerisi vız gelir tırıs gider zatiii. Bide Elçinler geldi cts günü sürprüz yaptılar lakin pek keyfi yoktu kızceyizin, ama o halde bile bana mutfağı yerleştirmemde yardımcı oldu sağolsun. (bakkk ben tıslamıyorum naberrr)

Bide ufak bi iş sorunumuz var malesef, kocamın çalıştığı yerde bi embesil var (bu arada kendisi bağyan) ilk başlarda eşim yoğun bakımda görevliydi çalıştığı hastanede, yaklaşık 2 aydırda acil kısmına geçti, bu embesil önceleri çok iyi davranmış kocama kızları saf dışı bırakmış felan sonrada eşime kötü davranmaya başlamış, sebepsiz yere hemde, bu embesil acilin sorumlu hemşiresi 10 yıldırda orayı idare ediyor e böyle oluncada kimse kadına ses çıkarmıyor artık neden gerek görmediklerini de terki diyar ettiklerinde anlatırlar asıl hesap verecekleri rabbime, neyseee işte kimse bu kadına ses çıkaramıyo, kocamı dikkate alıp dinleyen yok kaldıki kocam işinde gerçekten mükemmel (kocamı övmek gibi olmasın ama öle) gelen giden hastalar hep kocamı isteriz deyince sanırsam bu embesilin çok afedersiniz ama kıçı kalktı baktıki hastalar bir bir elinden gidiyo (bu ne demek nakit paralar bahşiler gidiyo demek) vay senmisin çalan hiçbir müdahaleye kocamı almıyo kapıyı suratına çarpıyo, her ay yönetime verdikleri performans değerlendirme zımbırtısına sürekli eşimi kötüleyen şeyler yazıyoooo, ve maleseffff kocam kime derdini anlatsa sen haklısın a..... ama napalım oda yıllardır burda kimse ona bişi yapamıyo, ee iyi kimse bişi yapamıyosa ben bişi yapıyım ama ne yapıyım yaaaaa (annemin bi lafı varda burda yazamam çok edepsiz olur hem ama Elçin biliyo), kısaca süregelen bi düzen var ve kimse bu düzeni bozmak istemediğinden, işine gelmediğinden, uğraşmak zor geldiğinden kocam şimdi yeni iş arıyo, umarım bulur, ve çalışmak zorunda olduğundan da pat diye ayrılamıyo ordan bi kaç yere görüşmeye gitti bakalım hayırlısı, ama bi insanı durduk yere işinden etmek sırf çıkarı uğruna ben ne diyim ya küfrüm edebimi aştı, ama dilerim rabbim onun hakkından gelir, can yakmak nasılmış gösterir gününü ona.

Şimdilik bu kadar şarkı türküde sölemek gelmiyo içimden, kaçtım gittim.

 

designer : anniebluesky : www.bloggeruniversity.blogspot.com