15 Mayıs 2009 Cuma

ÖZETLER 2

Bahardan mı acaba bu yaz(a)mama hissiyatı, yoksa düpedüz tembellikten mi yoksa ikisinin karışımı bir durum mu, neyse bir süre idare edeceğiz bu dingin ruhu ama tembelliğe mahal vermeden.

Takribi iki hafta önce bir gece tesadüfen elim enseme çarptı (nasıl çarptı diyeceksiniz şimdi değil mi, kocanız sizi de şakalaşmak adına sanki karşısında kendi ebadında biri varmış gibi oradan oraya fırlatırken yere değil şükür koltuktan koltuğa diyelim) ve elime bir fındık büyüklüğünde beze geldi, ve çok enteresan o andan itibaren de bir ağrıma ve boynumda gerilme hasıl oldu.

Nedense pek takılmadım ve ne sorumsuzluksa bendeki ertesi gün internetten bakayım neymiş bu demek bile aklıma gelmedi, işten çıkıp eve gittim ve kapı çaldı, gelen üst kat komşum ve suratında ağlak bir ifade, hayırdır demeye kalmadan başladı ağlamaya ve anlatmaya 2,5 yaşındaki torununun ensesinde ve kasıklarında beze fark etmiş annesi ve acilen hastane hastane koşturmuşlar, şükür yapılan biyopsi sonucunda korkulacak bir durum olmadığı ortaya çıkmış.

Komşum bunları anlatırken beynimde şimşekler çaktı bir anda, bende de var diyemedim kadına, şok olmasın bide bunun için ama inanın o sohbet nasıl bitti kadın ne zaman evden gitti farkında değilim, nasıl atlarım nasıl araştırmam bunu diye çok kızdım kendime.

Akşam kocam gelince işten hemen anlatıverdim olanları, o da şaşırdı ve benim ihmalkarlığıma kızdı, bu birkaç gün içerisinde tabi boynumda ağrı bayağı rahatsız edici derecede ama bendeki bu hastane fobisi yüzünden sesimi çıkaramadım, ertesi sabah erkenden hastaneye gittik, ben yaramaz çocuk kıvamında kocam sinirli bir ebeveyn kıvamında vardık hastaneye, tanıdık doktoru vardı kocamın, elle muayeneden sonra şükür ki korkulacak bir durumun olmadığını, belki dişlerimdeki bir iltihaptan (ama yok) belki saç derimde çıkan bir sivilceden, belki kulağımdaki bir iltihaptan dolayı vücudumun gösterdiği bir reaksiyon olduğunu söyledi, bir antibiyotik ve ağrı kesici yazdı.

Dün itibariyle antibiyotik bitti, ağrım yok ama sanki arada bir gerilme var, doktor birde bu bezenin uzunca bir süre kaybolmamasından söz etti ve korkmamam gerektiği söyledi, bununla ilgili daha ayrıntılı bilgi için lütfen şuraya bir tık.

Geçen hafta Cuma günü üstümde hem ağırlık (gözünü açamama ve uyku hali) hem de sakarlık söz konusuydu yani öyle böyle değil, yarım bir bardak su üstünüzü ne kadar ıslatabilir sizce, hele ki üstünüzdeki bir kot pantolonsa, su tamda iki bacağınızın ortasına döküldüyse tee dizlerinize ve çamaşırınıza kadar ve görenler tarafından “aaa ne ayıp koca kadın çişini tutamamış” izlenimini verse ardından o sakarlığınızdan ötürü kızgınlığınız had safhadayken yerinizden kalkıp kurulanmaya giderken ayağınız burkulsa, acıdan (valla tarifi mümkün değil yazacak kelime bulamıyorum) yaşlar gözünüzde birikse, utancınızdan ve sinirinizden ağlayamazken içinizden “aptal,aptal,aptal” naraları atarken bulsanız kendinizi ne yaparsınız, valla ben hemen annemi aradım belki size batıl gelecek ama “nolur beni oku üfle anne” dedim yarı ağlamaklı, yarı sinirli, yarı baygın, kadıncağız da bayağı şaşırdı ve üzüldü tabi aaa son cümlesini de koydu ortaya telefonu kapamadan “önüne baksana köpek evlat” (söylemekten asla vazgeçmediği yegane söz).

Bunların dışında yeni teknolocik oyuncaklarım var, ikisi de pilipis marka, bir bu


MP3 çalar (bunu bir önceki yazımdan dolayı utanarak yazıyorum ama valla da billa da kimseyi rahatsız etmeden dinliyorum) birde şu elektrik süpürgesi, pek mesuduz üçümüz, iş çıkışlarında bostancı sahilden maltepeye kadar yürüyüş yapma planlarım var (umarım sözde kalmaz) mp3 bunun için, toz torbasız elektrik süpürgemde yorulmadan iş yapmak ve eski süpürgede olduğu gibi arkamda toz bırakmamak için.

Aaa unutmadan saçlarımı kestirdim ve boyattım görenlerin çok hoşuna gitti bakalım sizde beğenecek misiniz?
Bu akşam da Yalova’ya gidiyorum hafta sonu kafa dinlemesi ve vücüda bol oksijen enjekte etmek için, kocam ve iki arkadaşım da yarın teşrif edecekler, güzel bir hafta sonu geçirmek tek dileğim ve sizler adına da tabiî ki bu dileğim, görüşmek üzere daha uzun yazılarda inşallah, hoşçakalınız esen kalınız.

4 anlayan:):

Sebnem'den dedi ki...

Emreciğim,
Geçmiş olsun öncellikle..
O ihmarkarlık bende de var maalesef.Hep yumurta kapıya dayanınca harekete geçiyoruz nedense..
Sakarlığına takma..Olur bazen..
Saçlar güzelllll..Gülü gülü kullan

sessiz balik dedi ki...

emre yazsan hep çok iyi olacak böyle sanki
özlüyoruz anacım...
boynundaki beze için geçmiş olsun diyorum hem telaşlanma ama hem de ihmalkar olma bence.kendine iyi bakmak lazım.bizden başkasından bekleyemeyiz bu bakımı çünkü.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Canım benim geçmiş olsun. Lakin yeni imacına bayıldığımı söylemeden geçemiyciim. Kız ne güsel olmuşsun öyle. Fıstııkkk. :)

TATLI CADI dedi ki...

Geçmiş olsun şekerim.Biz böyleyiz anacım korkiciz ki telaşlanıp doktora atalım kapağı.Bunula geçsin işallah.
Sende benim gbi kaçaksın bakıyoum. Hadi gel bak ben döndüm.
Ayrıcana çok hoş ve şuhuz en asortikinden Maşallah .

 

designer : anniebluesky : www.bloggeruniversity.blogspot.com