28 Ağustos 2007 Salı

SEVGİYE, SEVMEYE, AŞKA DAİR NE VARSA

Önce dedimki,

Sevdiğime, sevgilime, beni sevene, ilk aşkıma, ilk heyecanlandığıma,
ilk gözağrıma, ilk elini tuttuğuma, canıma, candan olanıma, ilkime, AŞKIMA,

Biri gelir sorarsa,
Sana beni sorarsa,
Gitti dermisin?
Gittiğimi söylermisin?
Gidiyorum ben sana,
Benimle gidermisin?
ÖZDEMİR ASAF

Sonra baktı yüzüme, ve dedimki bende o içten ve sıcak bakışın karşılığında,

Sen bana bakma,
Ben senin baktığın yönde olurum.
ÖZDEMİR ASAF

Baktı yüzüme takrar ve sarıldı sıkıca, hiç bırakmamacasına, bırakmadık hala birbirimizi,
çok emek verdik bu sevgiye, çok çalıştık yıkılmayalım diye, herşeye rağmen seni seviyorum
dedik hep birbirimize, olsun dedik genede seviyorum ben seni.

Ve sonra dedimki kendi kendime
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
korkarak yaşıyorsan, yanlızca hayatı seyredersin
Nietzsche

Böylece aşkımı itiraf ettim ona, korkmadan, "ama ben senin gibi düşünmüyordum" gibi
cümleleri duyabilme ihtimalini göze alarak, ama şükürki duymadım beni çok etkileyebilecek
o cümleyi, yine baktı bana ve sarıldı bişey demeden, zaten söylenecek bi şey de yoktu bence.

Sevmek güzel,
sevmek heyecanlı,
sevmek adamı iliklerine kadar titreten yada AŞK da denilebilir buna,
sevmek adamı zayıflatan beden küçülttüren,
sevmek başlı başına baştan aşağı insanı al aşağı eden,
sevmek güzel şey vesselam,

Heleki aynı duyguları seni sevenede tattırdığında, ki bu zamanla olsa dahi, özdeşleşerek, o kırılması çok kolay olan kabuğu iyice izole ederek başarmak ve bunun getirisi olarak böyle bir aşka yada onunla başlamasını istediğin ve mümkünse onunla bitmesini istediğin bir hayata yelken açmak, güçlüklere rağmen, korkulara rağmen, insanlara rağmen, en yakınlarına rağmen, herşeye rağmen, sevmek sevmek ve sevmek.

SEVGİLİM SENİ SEVİYORUM BE
.

22 Ağustos 2007 Çarşamba

BIDI BIDI BIDI







Selam olsun herkezlere, uzun zamandır yazmadığımın farkındayım daha doğrusu bir isteksizlik hasıl oldu bende, canım sadece blog okumak ve yorum yapmak istedi o kadar. Aslında başka sebepler varda atlatıyorum, atlatmaya çalışıyorum işte yada bana öle geliyo ne bilim ben ya, polyannacılık oynuycam acık müsade ederseniz, ama bu oyunda ebe ben olduğumdan kurallarıda ben koyduğumdan canım ne zaman isterse o zaman oynuycam (anladık okuyucu kusura bakma karışık yazdım, hatta bana bilem manasız geldi ahanda şu yazdıklarım ama bu aralar saçmalama modundayım üskünüm yani).


Hımm du bakalım şu aralar hayatım hem yavaş yavaş ama ne yavaş varya böle taş olsan çatlarsın hemde iş açısından gariplikler şeklinde geçiyor, madem öle bende diyorum ki yani kendimi düşündüğümden değil de sizin kafanız karışmasın okurken diye madde madde vede kronolojik olarak yazıcam, ama kızım sende çok uzun yazıyosun sıkılıyoz derseniz ki bu çok normal bende aralara alakasızda olabilir ama fotoğraf koyucam zaten bide müziğiniz çalıcak, belkim öle sıkılmazsınız ha ne dersiniz, tabi müzikte yazdıklarımla alakalı olmıycak ne seviyosam onu koyucam e herşeyde bi meşaj içermek zorunda diil dimi ama, evettt başlayalım bakalım buyrun bir kat aşağı alayım sizi,

1 iiiiiir çooook sıkıldım,
2 iiiiiii yerrim çok daarrrr
oooooo benden çok varrrrrrrrr
dım dım dım dımdırıdım dım dımd dım
(baaak daha başlamadan aralara bide bunlardan katıyım dedim, sıkılmadınız dimi:))
Tamam tamam ciddi ciddi başlıyom (dedim ama ben ebeyim, kurallar benden diye dimi)





27 Temmuz 2007 Çarşamba ve 10 Ağustos 2007 Cuma arası olan gariplikler silsilesi,

1- 27 Temmuz günü bir tanıdığın vasıtası ile bir iş görüşmesine gittim hatta aynı gün başladım, baktım çok ama çok tuhaf bir yer, yani anlamak için bi süre orda çalışmak lazım gelir, neyse ortalık bi sessiz, kimse kimse ile konuşmuyo, zaten çoğunluk emekli olmuş ama hala çalışmaya devam eden kişiler, ama niyeyse sanki orası kocamannn bir holdingde herkez herkezi kötülüyo aman dikkat et bu böle yapar şu şöle yapar gibi konuşmalar yani toplamda 7 kişi felanız,

Anladımki orada işlerde kötüye gidiyo, muhasebe bölümünde çalışan kızla muhabbet ederken bana “senin tanıdığın biri varmı, eğer varsa benim eşimin çalıştığı firmaya eleman lazımmış” dedi, bende dururmuyum hemen o tanıdık benim dedim, eminmisin olurmu olmazmı derken, 10 ağustosta şu an çalışmış olduğum yere görüşmeye geldim ve 13 ağustostan itibaren yeni yerde çalışıyorum.


Asıl kötü olan ise o saçma sapan yer diye düşündüğüm yer harbiden çok kötü bir yermiş, ben yeni yere görüşmeye gidebilmek için mecburen hastayım yalanını uydurmak zorunda kaldım, işe gitmediğim o gün çok enetersandırki firma sahibi olacak o yaşına başına bakmayan sapık herif beni aradı konuşmayı aynen aktarıyorum;

-Emre hanım ne oldu, işe gelmediniz,
-hastayım gelemedim kusura bakmayın,
-ama biz böle durumlarda 1 gün önceden haber veririz, bakın diğer arkadaşla işimiz vardı siz gelmediğiniz için yapamıycaz (bu arada bahsettiği kişi benim oradaki işimi yapmayan ithalatla uğraşan birisi)
-(bende şafak atmak üzere tabi) iyide ben gece hastalandım, bunu size nasıl bildirmemi isterdiniz ki
-mırın kırın mır mır, peki geçmiş olsun,

dedik ve telefonu kapadık, öğlene doğru yeni yere görüşmeye gittim, zaten görüşmeye gelmene gerek yoktu, biz sizi bize tavsiye eden kişiden gerekli bilgileri aldık 13 ağustosta hemen işbaşı yapabilirsiniz dediler. Ani bi şok yaşadım tabi, inanmak ve inanmamak arasıdna gittim geldim, rüya gibi geldi bana, hatta görüşmeden sonra acaba mı dedim kendi kendime, bu yaşadıkalrım gerçekmi. 13 ünde iş başı yapınca gerçek olduğunu anladım ve öğrendimki yine huzur çok ama çok önemli ne olursa olsun.

2- 11 ağustos günü beni, çıktığım o saçma yerden pazarlama sorumlusu olan ki bana kalsa farklı bi meslekle adlandırılmalı, zat aradı (bu arada arayanın yaşı 50 civarı), ve yine olduğu gibi konuşmaları aktarıyorum;

-Emre merhaba, ben X......... hastaymışsın, geçmiş olsun,
-sağolun (şaşkınlık ne alaka arıyo beni hemde tatil günü) hayırdır bişimi var,
-yooo bişeye ihtiyacın var mı diye aradım
-(Hönk kaldım öle bişide diyemedim) yok sağolun,
-bak bişiye ihtiyacın olursa çekinme ara
-(ya manyak sapık herif ben niye arıyım seni be) sağolun teşekkür ederim.

dedim ve kapadım telefonu büyük bir şaşkınlıkla. Cts günüde beni işe alan kişiyi arayıp, pazartesiden itibaren gelemeyeceğimi, oradaki bazı şeylerden rahatsızlık duyduğumu, zaten firmadaki işlerin iyi olmadığını anladığımı vs vs vs şeyler söyleyip vede üzgün olduğumu söyleyip telefonu kapadım. Asıl pazartesi günü pandomim kopmuş orda, muhasebedeki kız beni arayıp söyledi ve bir kez daha verdiğim kararın doğru olduğunu anladım. Ve pzt günü firmada konuşulanlar.

Patron: Ne o X..... sen mi kıza bişi yaptın, niye kaçtı
H : yok Y bey ben daha başlamamıştım bile.

Daha ne yazayım arkadaşlar, sanırım oldukça anlaşılır oldu yukarıdaki konuşmalar. Meğersem bu X denen mahlukat her gelen bayan elemana böle sapıklıklar yapıyomuş, siz dicenizki şimdi o muhasdebede çalışan kız niye çıkmıyo ordan, yazık kız onca yılını vermiş hazır da firma devroluyoken tazminatını alıp öle çıkmak istiyo ve dayanıyo malesef o saçma yere.

3- Yaklaşık 2 haftadır yanlızım, annem ve babam yalovaya gittiler termale, annem termalli, ananemin evi var orda kalıyorlar, bende a 11-12 ağustosta ordaydım.

4- Geçtiğimiz haftasonuda Lola Lola ve Sebla ile tanıştım, onlarla çok güzel vakit geçirdim, herşey çok ani geliştiği ve son anda olduğu için kimseye haber verilemedi malesef ve ben bu sebeplede çok hayıflanıyorum doğrusu.

5- Bu hafta sonuda yanlız yaşayan bir arkadaşa gidicez, güzel bir hafta sonu geçiricem sanırsam, bol gülmeli, bol yemeli bol eğlenmeli olucak bence.

6- Bunların dışında hemşirem hala gelmedi, sanırsam eylül sonuna doğru kesin dönüş yapacak, onun yokluğunda bi dolu saçmalıklar oldu hayatımda ve bi çoğu hala devam ediyo malesef, ama azimliyim ve kararlıyım geçicek hepsi, geçmek zorunda çünki, ve inanın artık bana dair kimsenin alternatifi kalmadı, bunuda tokat gibi çarpıcam suratlarına, malesef ki malesef benden geriye artık o kadar iyi niyetli birisini de bırakmadılar, ama savaşıyorum bende bu tip olaylarla daha fazla kendimden ödün vermemek için, eminim yıllar sonra tabi rabbim nasip ederse şu an yaşadığım sıkıntılara gülüp geçicem.

7- Şu anki işimden de memnunum çok şükür, zaten 2 patron dışında 3 kişiyiz ama çoğalıcaz eminim, bi abla var burda sağolsun melek gibi bir kadın bi kanatları eksik yani, onunla bol muhabbet bol sohbet bol çay şeklinde geçiyor günlerimiz, tam dert ortağı, güvenilir, iyi niyetli, insan gibi insan, sevdim kendisini çok.

Evettt uzun oldu yine farkındayım ama napim (o kadar uzun ara verirsen böle yazmak zorunda kalırsın akıllım) umarım sıkılmadınız okurken, gerçi biraz ekşınlı oldu dimi, hade artıkın uzatmıyım fazla, öperim hepinizi, yine diyorum yineliyorum huzurunuz hiç eksik olmasın.:)

Not: - Fotoları bi anlamı olsun diye değil sadece okurken canınız sıkılmasın diye ekledim ehi ehi:)

- Ayrıcanada bu çalan şarkıyı ben pek bi seviyom anlamıda çok güzel,evet göriyim elleri havaya ooooo:)

-LOLA & ŞEBNEM bakın ben bağlantı işinide yaptım, afferim bana (üzgünüm artıkın mütevazilik de yok yaşasınk yaşasınk)

 

designer : anniebluesky : www.bloggeruniversity.blogspot.com