İşte geldim buradayım, yine o klasikleşmiş “uzun zamandır yoğunluktan yazamadım” cümlesini kursam mı inanırmısınız bilmiyorum, sanırsam içinizden “hadi len ordan yermiyiz artıkın bunları” diyenleriniz olacaktır mutlaka, olsun diyin ben kızmamki ehiii.
Neyse canım yazıyorum işte ama pekte sık yazan bir bılogır olmadığım aşina (az daha yazmasam Biyo oyacaktı kabak oyar gibi).
Yalnız gerçek olan bişey var ki bu bahar bana bi çarptı çarpış o çarpış yani hala yerlerde sürünüyorum, sürekli bir yorgunluk, bezginlik, uykusuzluk, huzursuzluk!!, yaptığımdan zevk alamamak şeklinde sürüp gidiyorum. Bakalım ne zaman kendime gelcem, hani çizgi filmlerde karaktere araba çarparda dümdüz olur ya sonrada birden şişer balon gibi normale döner işte bende bunu bekliyorum (çok beklermiyim aceba)
Haaa unutmadan sanırsam birde kıronikleşen bir sırt ağrım oldu hayırlı uğurlu olsun bakalım, ne zaman canım sıkılsa bi şeye yada sinirlensem stres (adın batsın emi) olsam hemen kasılıyo ve hiç geçmeyen bi ağrı oluyo, ilaç fayda etmiyo ayrıca.
Geçenlerde arkadaşlarım geldi ziyarete onlara süper manyak ötesi kısır yaptım, valla böle güzel kısır yapabildiğimi bilmiyordum gurur duydum kendimle, ayrıca böle acayip kabaran bi kek bile yaptım yanına, gerçi kalıp küçük yaptığım harç fazlaydı ama olsun çok lezzetli oldu, burovni burovni olalı böyle kabarmamıştır yaniiiiiiiJ, çaktınız demiiiii normalde burovni kabarmaz demi benden kıdemli arkadaşlar sölesenize, hem normalde burovni yaparken üstüne dökmek için un katılmamış sıvıdan bi bardak ayrılır dimi pişince üstüne dökmek için ben onuda ayırmayı unuttum ama ne yalan diyim çok güzel oldu be, bide börek yaptım kıymalı patatesli ımmhhh, kaptım ben bu işi artık eminim, bir kurfasulye yapıyorum kocam barnaklarını yiyo valla, annemin elini almışım babam öle dedi, çok gurur duydum, annem yemek konusunda ustadırda lakin ben kızkene (hep böle derler ya yeni evliler kızkene, bekarkene) hiç mutfağa sokmadı beni, hep izledim, zaten formül belli demi, ben hala yemek yaparken sürekli kapağı açıp bakma ihtiyacı duyuyom annem bi kapatıyo kapağı bide pişince açıyo farkımız bu, ama buda geçicek zamanla.
Geçen hafta sonu Yalova’ya gittim annemleri ziyarete hazır gitmişken hamama gitmeden dönmek olmaz deyip hamam sefasıda yaptım, lakin hamamda biz yıkanırkene kalabalık bir grup geldi çoçuk felamda getirmişler, hamamın ortasında da havuz var böle sıcakmı sıcak, normalde bende sıcak suyla banyo yapmayı severim hatta o havuza girerim lakin o gün çok sıcaktı su ben bile dayanamadım neyse şekerim bu hatunlardan birisi o havuzun suyunun sıcaklığını kontrol etmeden çocuklardan birini soktu çıkardı suya, bir feryat bir figan çocukta yani kalabalık olmasalar felan dalıcam kadına, benim içim gitti çocuğa, kadının manyaklığı çocuğu kurnanın yanına oturtup foşur fuşur yıkamasıyla devam etti biz çıkana kadar ağladı çocuk ya, geberdi sıcaktan ama kadın anlamadı, şimdi bişi desem kalabalıklar tırsıyom kayıp düşmek var mermerin üstüne, sustum içim acıyarak, tipleride normal değildiki bişi söyleyesin, kavruldu çocukcaiz, yazık ne kötü bi anısı oldu çocuun hamama ve sıcak suya karşı.
Elçin ebeyim biliyom müsait bi zamanda yazıcam valla bak.
Veee huzurlarınızdan ayrılmadan önce “bitlisssssteeeeaaaaaa 5 minareeeeeee, beriiiiiiiiiiiiiiiiiiii geeaaaaallllllll oğlannnnn beriiiiiiiiiiiiiiii geeeeaaalllll” şarkısıynan veda ediyorum canlarım benim.
Heee bide bu hafta TV 8 de Sunay Akın’ın “Hayat Deyince” programını izledim konuğu Mazlum Çimen’di ve tüylerimi diken diken eden bir aşk türküsü okudu ki, dedim içimden aha anca böyle dile gelirdi aşk buyurun sizde okuyun istedim lakin keşke bu türküyü dinleme şansızınız olsa çok güzel be valla, ağlamakmı istiyorsun dinle ve ağla işte.
Neyse canım yazıyorum işte ama pekte sık yazan bir bılogır olmadığım aşina (az daha yazmasam Biyo oyacaktı kabak oyar gibi).
Yalnız gerçek olan bişey var ki bu bahar bana bi çarptı çarpış o çarpış yani hala yerlerde sürünüyorum, sürekli bir yorgunluk, bezginlik, uykusuzluk, huzursuzluk!!, yaptığımdan zevk alamamak şeklinde sürüp gidiyorum. Bakalım ne zaman kendime gelcem, hani çizgi filmlerde karaktere araba çarparda dümdüz olur ya sonrada birden şişer balon gibi normale döner işte bende bunu bekliyorum (çok beklermiyim aceba)
Haaa unutmadan sanırsam birde kıronikleşen bir sırt ağrım oldu hayırlı uğurlu olsun bakalım, ne zaman canım sıkılsa bi şeye yada sinirlensem stres (adın batsın emi) olsam hemen kasılıyo ve hiç geçmeyen bi ağrı oluyo, ilaç fayda etmiyo ayrıca.
Geçenlerde arkadaşlarım geldi ziyarete onlara süper manyak ötesi kısır yaptım, valla böle güzel kısır yapabildiğimi bilmiyordum gurur duydum kendimle, ayrıca böle acayip kabaran bi kek bile yaptım yanına, gerçi kalıp küçük yaptığım harç fazlaydı ama olsun çok lezzetli oldu, burovni burovni olalı böyle kabarmamıştır yaniiiiiiiJ, çaktınız demiiiii normalde burovni kabarmaz demi benden kıdemli arkadaşlar sölesenize, hem normalde burovni yaparken üstüne dökmek için un katılmamış sıvıdan bi bardak ayrılır dimi pişince üstüne dökmek için ben onuda ayırmayı unuttum ama ne yalan diyim çok güzel oldu be, bide börek yaptım kıymalı patatesli ımmhhh, kaptım ben bu işi artık eminim, bir kurfasulye yapıyorum kocam barnaklarını yiyo valla, annemin elini almışım babam öle dedi, çok gurur duydum, annem yemek konusunda ustadırda lakin ben kızkene (hep böle derler ya yeni evliler kızkene, bekarkene) hiç mutfağa sokmadı beni, hep izledim, zaten formül belli demi, ben hala yemek yaparken sürekli kapağı açıp bakma ihtiyacı duyuyom annem bi kapatıyo kapağı bide pişince açıyo farkımız bu, ama buda geçicek zamanla.
Geçen hafta sonu Yalova’ya gittim annemleri ziyarete hazır gitmişken hamama gitmeden dönmek olmaz deyip hamam sefasıda yaptım, lakin hamamda biz yıkanırkene kalabalık bir grup geldi çoçuk felamda getirmişler, hamamın ortasında da havuz var böle sıcakmı sıcak, normalde bende sıcak suyla banyo yapmayı severim hatta o havuza girerim lakin o gün çok sıcaktı su ben bile dayanamadım neyse şekerim bu hatunlardan birisi o havuzun suyunun sıcaklığını kontrol etmeden çocuklardan birini soktu çıkardı suya, bir feryat bir figan çocukta yani kalabalık olmasalar felan dalıcam kadına, benim içim gitti çocuğa, kadının manyaklığı çocuğu kurnanın yanına oturtup foşur fuşur yıkamasıyla devam etti biz çıkana kadar ağladı çocuk ya, geberdi sıcaktan ama kadın anlamadı, şimdi bişi desem kalabalıklar tırsıyom kayıp düşmek var mermerin üstüne, sustum içim acıyarak, tipleride normal değildiki bişi söyleyesin, kavruldu çocukcaiz, yazık ne kötü bi anısı oldu çocuun hamama ve sıcak suya karşı.
Elçin ebeyim biliyom müsait bi zamanda yazıcam valla bak.
Veee huzurlarınızdan ayrılmadan önce “bitlisssssteeeeaaaaaa 5 minareeeeeee, beriiiiiiiiiiiiiiiiiiii geeaaaaallllllll oğlannnnn beriiiiiiiiiiiiiiii geeeeaaalllll” şarkısıynan veda ediyorum canlarım benim.
Heee bide bu hafta TV 8 de Sunay Akın’ın “Hayat Deyince” programını izledim konuğu Mazlum Çimen’di ve tüylerimi diken diken eden bir aşk türküsü okudu ki, dedim içimden aha anca böyle dile gelirdi aşk buyurun sizde okuyun istedim lakin keşke bu türküyü dinleme şansızınız olsa çok güzel be valla, ağlamakmı istiyorsun dinle ve ağla işte.
FERYADI İSYAN
Mem nelere, gark olmadı, zinin ateşi için
Ferhat dağı, delmedi mi, şirinin düşü için
Kusur ise, her saniye, her yerde seni anmak
Mecnun azmı, yemin etti, leylanın başı için
Gözlerinin, dokunduğu, her mekan memleketim
Bakıver de, uzanasın, gurbetin esaretin
Ahmet arif, hasretinden, prangalar eskitmiş
Beni böyle, eskitense, prangalı hasretin
Sana yine, sana yandım, nesimi de, dün gece
Gözlerinle, yüzüleyim, bend olayım allaca
Böyle hüküm, buyurmuşlar, tanrılar divanında
Ha ben sana, yollanmışım, ha muhammet miraca
Cümle cihan, güzellerin, yüzlerine ben örsün
Gözlerin balyozu, oldu, içerimdeki örsün
Ruhumdaki, fırtınalar, merih'i usandırdı
Nuh'a haber, eyleyin de, gelsin de tufan görsün
MAZLUM ÇİMEN