GEZELİM & GÖRELİM

Selammm güzel insanlar nasılsınız bakim, yine arayı açmışım ama ya, utanıyorum kendimden vallahi, bu aralar hep sizleri okuyasım var yeni bloglar okuyasım var, linkerime ekleyesim var (hale valla senden bu kelimeler he "yapasım var edesim var" ehiiii:), aslında blogun teknik özlellikleriyle ilgili bişiler yapmak istiyorum ama blogumu dolaylı yollardan uçurmaktan korkuyorum, biyonun dediği gibi şu "profilinize ulaşımı etkinleştirmenizi öneririrz" zımbırtısından fenalık geldi ya. Bakın benim sevgili okuyucularım sakın bana profiline gir şunu yap bunu yap e sen beceriksizsen biz napalım kızımm demeyin, yaptım olmuyo işte olmuyo olmuyo olmuyoooooooo.

Şimdi programımıza kaldığımız yerden ehe pardon gittiğim yerlerden ve sizlerinde görmesini istediğim yerlerden bahsedeceğim olurmu anacım, isteyen gider isteyen gitmez bu beni ilgilendirmez lakin aklınızın köşesinde bulunsun emiiiiiiii:)

Turmuza Büyük Ada Mavi Culuble başlamak istiyorum yüksek müsaadelerinizle;

ÖNCE FOTOLAR TABİKİDE

Gelelim diğer ayrıntılara, bu güzel ve insana dinginlik veren yeri öğrendiğim zamanlarda çok hayıflanmıştım nasıl olurda burnun ucundaki yeri görmezsin diye kaldıki ölede küçük bir burna sahip değilim yani bilen bilir, şimdi burası Büyük Ada'nın Aya Yorgi kilisesine çıkılan yerin biraz daha aşağısında Faytonların Aya Yorgi'ye çıkanları indirdiği son durakda denilen yerden sağa doğru asfalt yolu takip ettiğinizde karşınıza çıkan o güzelim çam ağaçlarının arasında kalmış, sevgililerin yada çocukların yada yaşlıların keyif yapması için her ağaca hamak bağlanmış süper düper ötesi fıstık gibi bir mekan efenim, yukardaki fotolarda malesef hamak fotoları yok çünkülüm kendi sitesinde koymamışlar, neyse burası sadece hamak ortamının olmadığı ayrıca pansiyon hizmetide veren şirin bir yer valla şirin ya gidip görenler olursa bu yazıdan sonra bana hak verecekler. Her hamağın yanında masalar ayrıca hamak ortamından ayrı bir restoran havası verdikleri diğer masaların bulunduğu bölüm de mevcuttur, öyle sessiz öyle sakinki bu durgunluk bi süre sonra çok sesli ortamlara alışkın insanları rahatsız edebilir söliyim yani. Hamağınıza uzanıyorsunuz gözleriniz yarı açık yarı kapalı çam ağçalarının ve bulutların size oynadığı o güzel oyunla hayal alemine dalıyorsunuz ve hafif esen o rüzgarında etiksiyle uykuya bile dalıyorsunuz ve güzel olan bir şey daha istediğiniz kadar vakit geçirebiliyorsunuz orda, ayrıca her çeşti zeytinyağlı yemek ve meze artı çok güzel mangal keyfi mevcut, ama dedim ya salaş olması sizi etkilemesin sakın çok memnun ayrılacaksınız ordan eminim. Ve ben bu yaz orda kalma şansına sahip oldum, inanın müthiş keyifli bir yer hele manzarası Heybeli Ada ve ucundan acuk İstanbul manzarası ama çok uzak gibi geliyor İstanbul insana yada bana öle geldi bilmiyorum, zaten ne zaman adaya gitsem sanki İstanbul'dan kilometrelerce uzaklaşmışım hissini yaşıyorum, iyide oluyor ne yalan diyim, bu yaz kaldığımda 1 kişi oda+kahvaltı 60 ytl idi ayrıca banyosunda sıcak su da var, odalara fotoda gördüğünüz gibi oldukça yüksek tavanlı ve ahşap bir bina zaten, her yer gıcırdıyo yürürken, hele ebnim kaldığım odanın manzarası süperdi gün batışını izlemek ayrıca süperdi ne diyim, valla öyle yazdımki şu an orda olmak istedim ve unutmdana söliyim kış aylarında kapalı, yanılmıyorsam Mayıs ve Eylül ayları arası açık bir mekan, unutmadan bir gün yolunuz düşerse sakın o sıcak havada yürüyelim demeyin canınıza yazık derim, binin faytona öyle çıkın gerçi faytınlar pahalı şayetki kendiniz gibi çiftler yada başka birileriyle binme şansı yakalarsanız öyle binin derim faytona en azından yarı parayı ödersiniz, aman diyim faytonun şöförü farketmesin sakın resmen adamı azarlıyorlar çünkü.

VEEEEE ANNEMİN KÖYÜ, ELÇİNİN KÖYÜ OLAN TERMAL HUZURLARINIZDAAAAAA:)

Benim canımın içi annem Yalova Termal'lidir efenim, sayesinde bu güzel yerleri görme şerefine uzun yıllardır nail olmaktayız maale, burası kaplıcalarıyla ünlüdür şekerler, bende çok severim hamam sefası yapmayı baştan söliyim, aranızda böyle ortamları sevmeyenler olacaktır mutlaka ama ben her gidişimde muhakkak giderim hamama bide hiç unutamadığım sıcak anılarım vardır hamamla ve yıkanma ve sıcakla ilgili onuda burdan okuyabilirsiniz. Ben küçükkene başladı bu hamam maceralarım, biz her Şubat tatilinde muhakkak köye giderdik ve her gidişimizde ben ve dayımın kızları sabahın köründe kalkıp eşyalarımızı hazırlayıp o lapa lapa yağan karın eşliğinde vururduk kendimizi Termal yollarına ama ne keyifli geçerdi hamamda zaman (annemle gitmediysem şayet) kimse olmazdı ki zaten o satte hamamda bizden başka, o sıcacık havuza atardık kendimizi deli gibi yüzerdik (yada ben yüzmeye çalışırdım kaldıki hala yüzme olayında tık yok bende) eğerki annemle gitme gaflet ve delaletinde bulunduysam ki zaten bu kaçınılmazdır hamamdan bi çıkardık resmen kırmızı olmuş suratımız keselenmekten, bide eğer yıkanmak yada keselenmemek için inat yaptıysam (annem benden daha inatçıdır ayrıca) ben koşarım havuzun etrafına o peşimde "gelsene buraya köpek evlat" (bu "köpek evlat" annemin en meşhur lafıdır buda bilginize halada kullanır) va tabiki kaçınılmaz son, oturtur beni ayaklarının üstüne zaten hamam sıcak ötesi cehennem gibi ben deli gibi havuza girmekten bitap düşmüşüm annemde ısrarla hem kafamı hem vücidimi kazıyarak yıkamakta heleki keseden sonra bide sıcak su döktümü bağırmaya bile haliniz kalmıyo çünkü hissizleşiyorsunuz kısaca ben kendi kendime yıkanma dönemine erişene kadar çok çektim annemin beni yıkamasından. Neyse ya ben ne anlatacaktım konu nereye geldi, şimdi bu termal bide oksijen deposudur efenim böle İstanbul'da ki gibi geç saatlere kadar uyuyamazsınız orda erkenden kaldırır temiz hava sizi ayağa ne yorgunluk ne uykusuzluk, zıpkın vedeeee fişşek gibisinizdir. Helede Çınar altında çayınızı yudumlarken ki çok heybetli bir ağaçtır kendisi, kolları bütün o kafeyi kaplar çok da yaşlıdır ayrıca sanırsam 150 den fazla yanlışım varsa Elçin doğrusunu yorumlarda yazsın, kısaca gezmekten zevk ve keyif alacağınız çokta pahalı olmayan otellerin dışında bolca motel ve pansiyonunda bulunduğu bir köydür Termal-Gökçedere, artık annemlerde orda yaşıyorlar, demiştim ya burdaki evde artık hemşire ve ben ikamet ediyoruz, onlarada iyi geldi orası, umarım ilerde bende oraya yerleşirim. Tabi küresel facia buna müsaade ederse.

Ya şimdilik bu kadar değil tabi gezip gördüğüm yerler, diğerlerinide başka bir postta yazarım bi gün. Gitmek isteyen olursa yukarıdaki yerlere yardımcı olurum ben merak etmeyin yane ulaşım, konaklama babındaaaa. Hade öperim anacım en çokundan bayyyyyyy:)

Buda Çınar Altı Cafe bakarmısınız şu heybete tüm cafeyi kaplamış dalları.